|
|
ÜSTEĞMENE ATILAN YUMRUK
HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:29 (UTC) | | http://video.haberturk.com/Video.aspx?v_ID=22951&k_A=haberturk
linki kopyalatın | | |
|
Zico: ''Deıvıd kafamı kurcalıyor''
HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:26 (UTC) | | Zico: ''Deıvıd kafamı kurcalıyor''
FB Teknik Direktörü Deıvıd'ı değerlendiriyor. İkinci sezonda daha başarılı olabilir
02.07.2007 16:01
Fenerbahçe Teknik Direktörü Arthur Zico, Brezilyalı futbolcu Deivid'in takımda kalıp kalmayacağının belirsiz olduğunu belirterek, "Ben teknik adam olarak Deivid'in takımda kalmasını isterim. Deivid'in geçen yıl başarımızda büyük rol oynadığına inanıyorum ve daha fazla adapte olmuş şekilde Türkiye'deki ikinci sezonunda daha başarılı olacağını düşünüyorum'' dedi.
Özel Acıbadem Hastanesi'ndeki sağlık kontrollerinden ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico,
Deivid'in takımdaki geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyerek, "İyi bir forvet oyuncusuna bir ya da birden fazla forvet oyuncusuna her takım sahip olmak ister. Fakat şu anda daha fazla Deivid'in takımda kalıp kalmayacağı kafamı kurcalıyor. Ben Deivid'in takımda kalmasını isterim. Devid'in geçen yıl başarımızda büyük rol oynadığına inanıyorum ve daha fazla adapte olmuş şekilde Türkiye'deki ikinci sezonunda daha yararlı olacağını düşünüyorum. Ama takımda kimin gidip kimin kalacağ önümüzdeki günlerde belli olacak" ifadelerini kullandı.
Brezilyalı yıldız Roberto Carlos'un yaşıyla ilgili yapılan eleştirilerle ilgili olarak ise Zico, Roberto Carlos'un yaşının önemli olduğunu düşünmediğini, iyi bir profesyonel olduktan sonra yaşın fazla önemi olmadığını kaydetti. Zico, bir soru üzerine kaleciler Volkan ve Serdar'a güvendiğini, son şampiyonluğu da onlarla birlikte aldıklarını söyleyerek, Volkan Babacan'ın sakatlık durumunu da göz önünde bulundurduktan sonra kaleci transfer edip etmeyeceklerine karar vereceklerini belirtti.
Yeni sezonda da geçen sezon sonunda yaşadıkları mutlulukları yaşamayı dilediğini belirten Brezilyalı teknik adam, "Ülkeme gittiğimde güzel karşılandım. 100. yılda kazanılan şampiyonluk çok anlamlıydı. Fakat her şey çalışmaktan geçiyor. Biz çalışıp doğru işleri yaptık ve o yüzden başarıya ulaştık. Böyle bir başarıdan sonra şehrime döndüğümde gösterilen ilgi beni mutlu etti. Şunu fark ettim, artık Brezilya'da Fenerbahçe taraftarı çok fazla olmaya başladı. Hatta Brezilya'da tuttuğu takım haricinde 2. takım olarak Fenerbahçe'yi tutan çok insan var" diye konuştu.
Takımdan ayrılan futbolculara gittikleri takımlarda başarılar dileyen Zico, yeni transferlerin de Fenerbahçe'nin ne kadar büyük olduğunu, hedeflerinin neler olduğunun bilincinde olan oyuncular olduğunu belirtti. Bu sezonun da zor geçeceğini ifade eden Zico, "Bütün takımlar daha da güçlenip şampiyonluk için yarışacak. Rakiplerimize saygı duyuyoruz, ama biz kendi işimize bakacağız. Şampiyonlar Ligi'nde de hedefimizin peşinde koşacağız" ifadelerini kullandı. Zico, Ümit ve Tuncay'ın ayrılmasından sonra takımın kaptanın kim olacağı sorusuna ise, "Buna karar vereceğiz. Şu anda Semih" şeklinde cevap verdi.
(IHA)
| | |
|
MODACILAR ÇILDIRDI
HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:25 (UTC) | | MODACILAR ÇILDIRDI
Paris "haute couture" moda haftasında ünlü modacılar yaratıcılıklarını yarıştırdı
02.07.2007 19:06
Paris 2007-2008 "haute couture" moda haftası, Gürcistan'da doğan, profesyonel yaşamını Paris'te sürdüren Iraklı Nasidze'nin tasarımlarının sergilendiği defileyle bugün başladı.
Dört gün sürecek moda haftasında, dünyaca ünlü 27 modacı tasarımlarını sergileyecek.
fotoğrafları görmek için :
http://www.haberturk.com/galeri.asp?id=27834&cat=350
linkini kopyalayın
| | |
|
ANAYASAYI ÇİĞNEDİ!
HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:23 (UTC) | | ANAYASAYI ÇİĞNEDİ!
Arınç 'Kuduruyorum' dedi, meydana indi, muhalefetten tepki yağdı
02.07.2007 11:51
Dün Sabah Gazetesi'nden Aslı Aydıntaşbaş'a konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç, meydanları çok özledim, hırsımdan kuduruyorum, evde bardakları kırıyorum' demişti. Arınç'ı, haftasonu Erdoğan ve Gül ile elele gören muhalefete göre Arınç anayasayı çiğnedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile birlikte AKP’nin Kayseri mitingine katılan ve bir konuşma yapan Meclis Başkanı Bülent Arınç’a, muhalefetten tepki yağdı. Arınç’ın mitinge katılmasının “Meclis Başkanlığı’nın tarafsızlığına gölge düşürdüğü” görüşünde birleşen muhalefet partilerinin, konuya ilişkin açıklamaları şöyle:
DP LİDERİ MEHMET AĞAR: Kayseri’de ortaya çıkan durum uygun olmamıştır. Teamüle, bugüne kadar yapılanlara da uymamıştır. Bana göre yanlış olmuştur. Bu AKP her şeyden korkmaya başladı. Meclis Başkanı’nı bile buna zorladılar. Yanlış yaptılar. Kuralsız bir demokrasi oldu.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MUSTAFA ÖZYÜREK: Meclis Başkanı görevi gereği tarafsızdır. Elbette milletvekili adayı olarak kişisel seçim çalışmalarını yürütecek. Ancak çıkıp bir partinin mitinginde konuşma yapması siyaseten yakışıksızdır. Yasalarımızda bir yaptırımı yok. Ancak bu yaptığı, ahlaken ve siyaseten bağışlanamaz bir hatadır. Görevinin bitimine çok az bir süre kalmış olsa da derhal istifa etmelidir.
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI FARUK BAL: Meclis Başkanı, tarafsızlık yönüyle ortaya çıkmalıdır. Ancak mevcut Başkan’ın tarafsızlığından söz etmek mümkün değildir. Tarafsızlığını AKP yanında yer almakla yitirdiği gibi, verdiği beyanatlarla rejim ile sorunu olduğunu ortaya koymuştur. Burada yara alan Türk demokrasisi, parlamenter sistem ve TBMM Başkanlığı makamı olmuştur.
BENİ BIRAKIN, VEKİLLERİME BAKIN
ATV’YE konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç, seçim sürecinde siyasi çalışmalara ölçülü biçimde katılmasının mümkün olduğunu savundu: “Şu anda değişik bir noktadayız. Ben artık milletvekili adayıyım. Bu konuda Anayasa’da çok fazla bir açıklık bulamadım. Geçmişte meclis başkanlığı yapan Hikmet Çetin’le, Sayın Kalemli’yle, Sayın Akbulut’la ve Sayın İsmet Sezgin’le görüştüm. Onların söylediği, ‘biz de kürsüye çıkardık, halkı selamlardık, bir kaç kelime konuşurduk, ama bunu bir siyasi parti lideri gibi yapmazdık’ oldu. Milletvekili adayı olarak benim siyasi çalışmalara ölçülü olarak katılmam mümkün. Aksi takdirde adaylığımın bir kıymeti kalmaz. Kaldı ki, Kayseri de 10-12 dakikalık bir konuşma yaparak, misafir olarak geldiğimi, Meclis Başkanı sıfatım nedeniyle siyasi bir konuşma yapamayacağımı söyledim. Beni bıraksınlar üç tane Meclis Başkanvekili’nin yaptığı siyasi çalışmalara baksınlar.”
HUKUKÇU GÖRÜŞÜ
ESKİ Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Arınç’ın AKP mitingine katılmasının, Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. Yeniden milletvekili adayı olan Meclis başkanlarının, Anayasa’nın “seçilme hakkı”nı düzenleyen hükmüne göre, parti faaliyetlerinin seçim bölgesi ile sınırlı kalması gerektiğini vurguladı. Türk, şöyle dedi: “Sayın Arınç’ın aday olmadığı bir ilde düzenlenen mitinge katılması, Anayasa’ya aykırılık oluşturmuştur. Ne var ki, yasalarda bu aykırılığa karşı bir yaptırım bulunmuyor. Meclis başkanlarının, siyasi etiğe uygun davranmaları ve aday oldukları il dışında parti etkinliğine katılmamaları gerekir.”
| | |
|
DOSYALARDA SET ÇEKİLMİŞ NOKTALARI YIKIN
ANKA-HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:22 (UTC) | | DOSYALARDA SET ÇEKİLMİŞ NOKTALARI YIKIN
Sanık O.S. sustu, Rakel Dink konuştu...
02.07.2007 19:50
Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, sanıklardan Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in sorgusunun yapıldığını, O.S'nin ise susma hakkını kullandığını söyledi.
Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, müdahil olmak için mahkemeye sunduğu dilekçede, “Sayın Hakim, eşim yazdığı, düşündüğü ve konuştuğu için yargılandı. Hiç suçu olmadığı halde bu devlet anlayışı sayesinde suçlu bulundu. Bana göre devletin çoğu söylemleri bölücülük, hakaret, aşağılama içeren, bunlar gibi katil bebekleri cesaretlendiren ve çoğaltan nitelikte. Velhasıl bu karanlık pınarın başı devlet ağzı ve anlayışıdır. Bu söylemlerden ve söyleyen kişilerden şikâyetçiyim” dedi.
Rakel Dink, “Görevli ve sorumlu olanların hepsinin 'Eşini, vatandaşımızı koruyamadık, korumak istemedik, bile bile suç işledik, özür diliyoruz' demelerini talep ediyorum” diye konuştu.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin haklarında dava açılan 12'si tutuklu 18 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması devam ediyor.
Duruşmaya verilen ara sırasında gazetecilere açıklama yapan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, sanıklardan Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in sorgusunun yapıldığını, O.S'nin ise susma hakkını kullandığını söyledi. Diğer sanıklardan Zeynel Abidin Yavuz ile Tuncay Uzundal'ın ise avukatları olmadığı için ifade vermeyip mahkemeden avukat talebinde bulunduklarını aktaran Çetin, Tuncel ve Hayal'in ifadelerinde birbirlerini suçladıklarını kaydetti.
RAKEL DİNK’TEN MAHKEMEYE DİLEKÇE
Öte yandan Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, mahkemeye sunduğu “müdahillik” talebini içeren dilekçede, yargılama heyetinden adalet istedi.
"Benim hikayem 1915'in artıklarından olan Ermeni Varto Aşireti'nde başlar” diye sözlerine başlayan Dink, hayat hikayesini anlattı. Aşiretlerinin, kalanların tümü olarak 1978'de İstanbul'a geldiğini belirten Dink, “O güne kadar köy yaşamları boyunca ve o günden sonra da yan köylerin ağalarının çıkardıkları sahte tapularla açılan mahkemelere git gelle uğraştılar. Yan köyler ki onlar da bizim toprakların üzerinde kurulmuştur. Haklarını aradıkları için dayaklar, yaralanmalar, bir iki de mucizevî bir şekilde ölümden kurtulma olayları yaşadılar. Babam, aslını ve dinini inkar etmeden onurlu bir yaşam sürdürdü, halen davası süren topraklarda yüreği ve aklı kalarak, üç sene önce Brüksel'de, çocuklarından 'ilgileneceğiz' sözünü alarak gözlerini bu hayata kapadı” dedi.
“ŞİMDİ ACI ACI AĞLIYORUM”
Babasının asla korkak davranmadığını, tembel olmadığını ve kimsenin emeğine gözünü dikmediğini ve çocuklarını kinle büyütmediğini ifade eden Rakel Dink, “Yatılı okulda tanıştığım, birlikte büyüdüğümüz, sevdiğim, Çutag diye seslendiğim, eşim Hrant Dink'le evlendik. Bu arada bu yatılı okul kampımızı da elimizden aldılar. İsa Mesih'in yardımı ile her türlü zorlukların üstesinden geldik, ülkemizin sorunlarına, söylemlerine birlikte üzüldük. Şimdi de acı acı ağlıyorum” dedi.
“ERMENİYİZ DİYE HORLANDIK”
Dink, dilekçesinin devamında şunları ifade etti:
“Şimdiye kadarki yaşamımızda ‘Ermeniyiz’ diye ya horlandık ya hakarete uğradık veya Ermeni kelimesini küfür olarak duyduk. Bunları gazetelerde, televizyonlarda, nüfus dairelerinde memurlardan en yetkili ağızlara kadar her yerde işittik, işitiyoruz. Bazen bu ülkenin vatandaşı değilmişiz gibi, sanki başka yerden göç etmişiz gibi davranıldı. Bunların hepsi halen yapılmakta ve bu yapılanma bu anlayış, bu karanlık, bebeklerden katil yaratmaya devam etmekte. Bugün burada bu katil olmuş bebekler var, onları yaratan karanlık nerede?
DURMADAN DÜŞMAN YARATIP BEBEK KATİLİ YETİŞTİRİYORLAR
Karanlık dediğim belirsiz birileri değil. Bu karanlığın parçalarını Valilik'te, Jandarma'da, Silahlı Kuvvetler'de, MİT'te, Emniyet'te, Hükümet'te, muhalefette, Meclis'te olmayan partilerde, hatta basında ve sivil toplum kuruluşlarında bulabilirsiniz. Bunlar adı sanı belli insanlar, görevleri belli insanlar. Durmadan düşman yaratıp bebekleri katil yetiştiriyorlar ve bunu Türkiye'ye hizmet diye yapıyorlar. Bunları Agos'un önünde Sabiha Gökçen haberinden sonra ve eşimin mahkemelerinin önünde de gördük. Ama nedense adalet ya da hukuk onlara ulaşmıyor, ulaşmak istemiyor. Çünkü biraz ileri giderse kendisinin içinde de bunlardan olduğunu görecek.
DAVANIN SONUNDA BİRAZ OLSUN TÜRKİYE’NİN YÜZÜ GÜLSÜN
O halde eğer siz bu karanlıktan değilseniz ve bu karanlığı tasvip etmiyorsanız, onlara katılmıyorsanız, üzerine gitmeye cesaret edin ve bu dosyalarda set çekilmiş noktaların setlerini yıkın. Sizin aracılığınız ile Tanrı'nın adaleti yerine gelsin ki bu davanın sonunda biraz olsun Türkiye'nin yüzü gülsün, aydınlanmaya başlama noktası olsun.
Sayın Hakim, eşim yazdığı, düşündüğü ve konuştuğu için yargılandı. Hiç suçu olmadığı halde bu devlet anlayışı sayesinde suçlu bulundu. Bana göre devletin çoğu söylemleri bölücülük, hakaret, aşağılama içeren, bunlar gibi katil bebekleri cesaretlendiren ve çoğaltan nitelikte. Velhasıl bu karanlık pınarın başı devlet ağzı ve anlayışıdır. Bu söylemlerden ve söyleyen kişilerden şikâyetçiyim.
KENDİMİ EŞİT VATANDAŞ OLARAK GÖRMEK, HİSSETMEK İSTİYORUM
Ben, bildiğim Nuh'tan beri bu topraklarda yaşayan bir halkın artığı olarak, bugün çocuklarımla kendimi Türkiyeli birer Ermeni ve eşit vatandaş olarak görmek, hissetmek istiyorum. Atasözümüz der ki aslını inkar eden haramzadedir. Aslını inkar edenden ya da saklayandan ne bekleyebilirsiniz? Yalan bir temelde nasıl iyi bir bina, iyi bir karakter kurabilirsiniz? Güvenilebilir mi size sormak isterim? Yani aslımızı inkar etmediğimiz için düşman mıyız? Sevgili eşim de tembellik ekmeğini yemedi, yalan solumadı, haksızlık yapmadı, hiçbir zaman ne ülke içinde ne ülke dışında vatanına karşı bir sözde veya davranışta bulundu, her zaman gerçeğin yanında olduğu gibi, onun gerçek evladı ve gerçek vatandaşının olması gerektiği gibi yaşadı, karşılığında kalleş kurşunlar hak görüldü.
"ÖZÜR DİLEMELERİNİ TALEP EDİYORUM”
Sonuç olarak adalet size göre ne olursa olsun eşimi geri getirmeyecek, hiçbir sonuç benim eşimi kaybetmemle eşdeğer olmayacaktır. Fakat hiç olmazsa Türkiye'nin ve vatandaşlarının kazancı olsun. Adalet mülkün temeli ise ben bu temeli arıyorum. Türkiye'nin bu temele oturmasını istiyorum. Ezberde değil yaşamlarda, söylemlerde görmek istiyorum. Dolayısı ile görevli ve sorumlu olanların hepsinin 'Eşini, vatandaşımızı koruyamadık, korumak istemedik, bile bile suç işledik, özür diliyoruz' demelerini talep ediyorum.
“HİÇBİRİNE YÜREĞİMDE KİN BESLEMİYORUM”
Devleti temsil etmekte olan sayın mahkemeden bütün bu suçluların hak ettiği cezaları almalarını talep ediyorum. Hiçbirine yüreğimde kin beslemiyorum, tam tersine hepsini zavallı görüyorum ve acıyorum. Onlar için, her şeyi bilen, her şeyi gören, gelmiş ve gelecek olan İsa Mesih'ten sevgisine ve adaletine göre merhamet diliyorum. Bu merhamete ihtiyaçları olduğunu, vicdanlarında Tanrı'nın ruhu aracılığı ile hissetmelerini diliyorum. Sizden de sorumluluğunuzun gereğini talep ediyorum.”
ANKA
| | |
|
BARIŞ AKARSU
HABERTÜRK tarih 02.07.2007, 17:21 (UTC) | | Barış Akarsu'nun Habertürk'e açıklamada bulunan doktoru, ünlü sanatçının hayatını yitirdiğine dair söylentilerin gerçeklik payı bulunmadığını söyledi.
Barış yaşıyor
Geçirdiği trafik kazası nedeniyle komaya giren ünlü şarkıcının doktoru söylentilere son noktayı koydu
02.07.2007 18:38
| | |
|
|
|
|
|